EÄŸitim Kurumu   ( 2141 )   Kitaplarda   ( 1659 )   Yazarlarda   ( 4831 )  
Dergilerde   ( 786 )   Kütüphanelerde   ( 151 )   Åžehirlerde   ( 182 )  
Makalelerde   ( 2196 )   Multi Media   ( 323 )   Fetvalar   ( 894 )  
Hit
9129104
Üye 1490
Online Üye 0

Saray

 Åžehir Detayı Åžehir No : S- 175  
Diğer Adları Ülke
   
Kurucusu KuruluÅŸ Tarihi
Batu Han    
   
Åžehir No: S-175 Hit : 4602
Hata Bildirimi Tavsiye Et

Özeti

Hakkında Bilgi

Saray
 
Altın Orda Hanlığı’nın başkenti, tarihî bir şehir.
Cengiz Han’ın oÄŸlu Batu Han tarafından II. Kıpçak seferi dönüşünde İdil (Volga) nehrinin sol kıyısındaki bir düzlükte kurulmuÅŸtur. Åžehir Altın Orda Devleti’nin ortasında ve büyük ticaret yolu üstünde bulunduÄŸundan çok kısa zaman içerisinde geliÅŸmiÅŸ ve İdil Bulgarlan’nın baÅŸÅŸehri Bulgar’ın yerini alarak bölgenin en önemli siyasî merkezi olmuÅŸ, aynı zamanda Türkistan, İran, Anadolu, Bizans, Rus knezlikleri, Ceneviz ve Orta Avrupa’dan gelen tüccarların buluÅŸtuÄŸu bir yer olması sebebiyle büyük bir ticarî merkez haline gelmiÅŸtir. Dönemin kaynaklarında Batu Han’a atfen Sarây-ı Batu diye zikredilen ÅŸehir ayrıca Sarây-ı Berke ve Sarây-ı Cedîd adlarıyla da anılır. Bu husus Saray ÅŸehriyle ilgili farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Sarây-ı Batu ile Sarây-ı Berke’nin aynı ÅŸehir olduÄŸu, Sarây-ı Cedîd’in ise yeni bir ÅŸehir olup Özbek Han zamanında (1313-1340) kurulduÄŸu ileri sürüldüğü gibi (Morgan, s. 142) Sarây-ı Berke’nin Sarây-ı Cedîd olduÄŸunu söyleyenler de vardır (Fedorov-Davı- dov, s. 79; Muhamadiyev, s. 158-159; Yakubovskiy, s. 84) Bununla birlikte Sarây-ı Batu’nun zamanla Sarây-ı Berke adını almış olma ihtimali yüksektir. Zira buranın tam bir ÅŸehre dönüşmesi Berke Han zamanına (1256-1266) rastlar. Kesin bilinen nokta ise gerek Sarây-ı Batu'nun gerekse Sarây-ı Berke ve Sarây-ı Cedîd’in Altın Orda’nın baÅŸÅŸehri olmasıdır.
Saray şehrinin adını ilk defa 1254’te Fransisken rahibi VVilliam Rubruck zikreder. Ona göre burası Batu Han tarafından yeni inşa edilmiş olup adı da buradaki saraya dayanır. Hanların oturduğu bu saraya Altuntaş denmektedir. Ömerî’ye göre bu muhteşem sarayın üzerinde 2 Mısır kantarı ağırlığında bir altın hilâl bulunmaktaydı. Saray ihata duvarları ve bazı bi-nalarla çevriliydi. Bu binalarda kışın hanlığın ileri gelen emirleri oturur, yazın ise hanla birlikte Hanlık Ordası’na geçerlerdi (Tie- senhausen, s. 386-388). Berke Han’ın İslâmiyet’i kabul etmesi ve İslâm ülkeleriyle ilişkiler geliştirmesi üzerine şehirde cami, medrese, türbe, kervansaray, hamam vb. yapılar inşa edilmeye başlanmıştır (Yego- rov, s. 74) Hârizm mimarisinin etkisi altında kalan Saray aynı zamanda ilim merkezi haline gelmiştir. Saray şehrinde Rus Ortodoks kilise ve piskoposluğu da vardı (Gumilöv, s. 485).
İbn Battûta'nın nakline göre Sarây-ı Ber- ke'nin çarşıları ve sokakları mâmur olup evlerin arasında viran yerler yoktu. Şehir o kadar geniş sahaya yayılmıştı ki seyyah etrafını atla sabahtan akşama kadar ancak dolaşabilmişti. Etnik gruplar (Türk, Moğol, As, Çerkez, Rum, Rus) ayrı semtlerde yerleşmişti; on üç cuma camisi, her semtin çarşı, pazar ve imalâthaneleri mevcuttu. Saray’da bakır eşya imal eden maden atölyeleri vardı. 1922'de Ballod ve Tereşenko’nun Saray’da yaptıkları kazıda kiremit ve kerpiç sobalar bulunmuştur. Bu
da Saray’da seramik ve maden sanatının bu devirde geliştiğini göstermektedir Ayrıca şehirde terzihane ve deri işleme atölyelerinin olduğu ispatlanmıştır (Tereşen- ko, II 11854], s. 89-105). Yapılan kazılar sonucu şehrin 10 kmz’lik bir alanı kapladığı tesbit edilmiştir.
Berke Han ile birlikte Altın Orda’da başlayan şehirciliğin gelişme süreci XIV. yüzyılın ilk yarısında Özbek ve Canbeg hanlar zamanında da sürdü. Bazı kaynaklara göre Sarây-ı Cedîd 1330’larda inşa edildi ve Canbeg Han zamanında (1342-1357) en erken 1340’lı yıllarda yeni başşehir haline geldi. Burası 75.000 nüfusu ve yayıldığı alanla XIV. yüzyılın ortalarında Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biriydi (Yegorov, s. 74-75). 1360’ta Altın Orda’da başlayan ve yirmi yıl süren taht mücadeleleri şehirlerin gelişmesini engelledi. 1395-1396’da vuku bulan Timur’un seferi Saray dahil olmak üzere birçok Altın Orda şehrinin sonunu getirdi (Nizâmeddin Şâmî, s. 199). Altın Ordalılar, Büyük Moğol İmparatorluğu ve diğer vârisleri gibi şehirleri uçsuz bucaksız bozkırların ve süvari birliklerinin koruduğuna inandıklarından şehirlerin etrafı surlarla çevrili değildi.
Timur’un seferlerinden sonra Sarây-ı Cedîd harabeye dönerken Sarây-ı Batu varlığını 1578 yılına kadar devam ettirdi. Bu tarihte Korkunç İvan’ın oğlu Fedor’un emriyle Saray şehri tamamen yıkıldı (Yegorov, s. 75). Saray şehirlerinin kalıntısı olarak Volga’dan ayrılan Aktübe (Aktepe) suyu kenarında yer alan iki şehir harabesi kabul edilmektedir ki bunlar bugünkü Tsarev ve Selitrennoye’dır (İA, X, 206-207). Bu kalıntılardan İkincisinin Astarhan’dan yaklaşık 125 km. uzaklıkta olup Eski Saray’a (Ba- tu-Saray) işaret ettiği belirtilir. Sarây-ı Cedîd ise Eski Saray’ın yaklaşık 125 km. kuzeyindedir.

 

women cheat on their husbands husband cheated unfaithful wife

Eğitim Kurumları

Kütüphaneleri

Yazarları

Bu şehirde kayıtlı üyeler
Kullanıcı Yorumları

! Yorum yazabilmeniz için üye olmalısınız.
Üyelik için lütfen sayfanın üst kısmında yer alan"Üye Giriş | üye ol" linkine tıklayınız.

Kayıt Ekleyen / Eklenme Tarihi
Sümeyye Abaci / 17.11.2014



Eski Eserler


Eski Eserler Kütüphanesine Hoşgeldiniz!

Hesap İşlemleri

Üye değil misiniz? Üye olun!

Eski Eserlere üye olarak, kütüphanenimiz ve eserlerimiz hakkında paylaşımlardan hesabınız üzerinden faydalabilirsiniz...