|
![]() |
لمؤلف المقالة | الكتب | الكتب الألكترونية | المقالات | المقالات حوله |
الكتب للمؤلف | |||||||||||
|
الكتب الالكترونية للمؤلف | ||||||||
|
المقالت للتعريف بالمؤلف | |||||
|
ملخص |
Bir konuda ihtilaf varsa ve bu lafzi değil hakikiyse mutlaka bilgiyi elde etme ve dogru bilgiyi tesbit etme kriterlerinde bir farklılıktan dolayıdır. Buna göre Fıkhi bir mesele olan Kureyeşilik şartının kabul edilip edilmemesinde öncelikle bilgiyi elde etme ve dogrulama kriterlerine bakmak gerekir. Bu şartı kabul eden ehli sünnet vel cemaat ile kabul etmeyen diger mezheplerin refarans aldıkları usullere bakılınca aşaşıdaki neticeler gözlemlenmektedir. |
نص المقالة [Yazdır/Print] |
Kureyşilik Şartı Konusunda Mezheplerin İhtilaf Etme Sebepleri Bir konuda ihtilaf varsa ve bu lafzi değil hakikiyse mutlaka bilgiyi elde etme ve doğru bilgiyi tesbit etme kriterlerinde bir farklılıktan dolayıdır. Buna göre Fıkhi bir mesele olan Kureyşilik şartının kabul edilip edilmemesinde öncelikle bilgiyi elde etme ve dogrulama kriterlerine bakmak gerekir. Red edenler de felsefi bakış açısı ile iman etme kabul edenlerde asrı saadetteki anlayışla iman etme ve imanın gereklerine baplı kalma hali gözlemlenmektedir. Allaha iman ve Bu imana felsefi anlamlar yukleyenler dinin iki temel aslı kitap ve sunneti anlama da selefin anlayış ve naklini önemsemeyip akli yorumlamalara gitmişlerdir . Bunlara göre kuran ayetlerini akli yorumlamalara tabi tutmuşlar ; sünnet naslarını da yorumlama ya da inkar cihetine gitmişlerdir. İslam ya da peygamberimizin bir sözünü beğenen bir müsteşrik ya da batılı bir ilim adamı çok önemlidir. İbn sina ve Farabinin eserlerinin batıda yıllarca dikkate alınması çok önemlidir. Farabi ve ibn sinanın Allahın ilim sıfatı ve alemin ezeli oluşu hatta öldükten sonra dirilmenin bedensel oluşunu inkar eden gayri muslimler oluşları hiç onemli değildir. Gazali onları eleştirerek bilimin önünü kesen bir felsefe ve bilim düşmanıdır. Kuranın mucize oluşunu anlayacak arap edeb ve belağatı anlayış seviye ve zevkleri olmadığından küflenmiş Batıni safsatası 19 mucizesinden medet umup kuranın muciz olduğunu isbata kalkışmışlar zamanla bu saçmalığı anlamaya akılları yetince ondan uzaklaşmışlardır. Red edenler de mutezili bakış açısı ile kitap ve sünnete bakma ve nasların manalandırılmasında akılcılık ön plandadır. Kabul edenlerde sened ve uygulama itibarıyla sabit olan bir emrin kabulu ve gereğine göre davranma anlayışı gözlemlenmektedir. Kitap-sünnet-icma –Kıyas ve diğer delilleri kabul edenler ehli sünnet vel cemaattir . Bir meselede bu delillere bakarak hukum verenler kureyşilik şartını isbat etmişlerdir. Bu delilleri bu sıralamayla kabul etmeyenler ya da bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmeyenler bu şartı kabul etmemişlerdir. 3. SEBEP ;-KURANIN TEFSİR VE YORUMUNDA KABUL EDİLEN KURAN VE KURAN TEFSİRİ YAPMA KRİTERLERİ Red edenlerde kurancılık kuranı kuranla ve kuranı çağdaş anlayışla tefsir etme eğilimleri gözlenmekte kabul edenlerde kuran sünnet icma ve kıyas sıralamasıyla delillere bakılması ve asrı saadetteki dini anlayışın devam ettirilmesi tercihi gözlemlenmektedir. kuranı kuranla tefsir ederiz ya da kuranı çağdaş mantaliteyle tekrar tefsir etmek gerekir diyenler Kureyşilik şartını kuran mantalitesine uymaması gerekçesiyle inkar etmişlerdir. kuranın kuranla açıklanması , kuranın anlaşılırken kavramlarına cağdaş manalar verilmesi ve bu çağdaş manalarla anlaşılan kurana uymayan sünnet naslarının ya kurana aykırı diye reddedilmesi ya da yeni geliştirdikleri bu anlayışa dayanarak kuranla çelişmektedir o halde hadis olamazlar seklinde kendi içerisinde tutarlı gorunen bir evvel akıllık yaparak dini anlayışı yenilediklerini söylemektedirler. Red edenlerde sünnetin dindeki yeri ancak kurandaki manalandırmalarına uygunlarsa vardır. Sanki onlara göre sünnetin teşri yetkisi yoktur. Ve sünnet metinleri güvenilecek metinler değillerdir. Red edenler peygamberlere imanın şart olmadışını esasen Allaha imana davet için gönderildiklerini buna göre Allahı birleyen birisinin peygambere iman etmese de kurtulacagını söylemektedirler. Bu peygamber sözlerine dinde önem vermemelerinin temel itikadi kırılma noktalarından birisidir. Sünnetin dini anlayışı şekillendirmede bir önemi olmadığı düşüncesi de buradan gelmektedir. Kabul edenler bir peygamberin davetinin ulaşmasına rağmen ona iman etmeden tevhid üzere kalma iddiasını küfür telakki etmektedirler. Bu nübüvvetin isbatı meselesine felsefi açıdan bakanlarla asrı saadet te var olan anlayış açısından bakanların ayrıştıkları en temel kırılma noktalarından birisidir. Red edenler sahabe i kiramın bir kısmının ya da tamamına yakınının dini güvenirliklerinin olmadığını söylemekte ve onların anlayışlarının ve dini metinleri nakillerinin dini yaşama tarz uslup ve anlayışlarının , islamı anlama ve yaşamada kuranı yorumlamada refarans alınması gerekmez demektedirler. Netice itibarıyla ehli sünnet , onlar yoluyla nakledilen dini esasları kabulden geri durmamış tır. haricilik ekolu ise onların bir dönemini kabul edip sonrasını reddetmiştir. Şianın hilafetin Ali ve evladına has olduğu tezi sahabe arasında yaptıkları bu ayrıma dayanmaktadır. Hz.Ebubekir ve Ömerin ve diğer onlara beyat edenlerin tavırlarını dikkate alsalardı kureyşilik şartını ehli beytle tahsis etmemeleri gerekirdi. Red edenler bu sebeple harici anlayışında olanlardan ve mutezileden ve asrı saadeti refarans almayan akademisyenlerden ve oryantalistlerin düşüncelerinin etkisinde kalan araştırmacılardan çıkmıştır. Kabul edenler sahabenin tamamını tevelli eden ehli sünnet vel cemaatten çıkmıştır. 1-Mutezile 5 akli asıl çerçevesinde dini nasları degerlendiren insanlardır. İlahi adalet anlayışlarına uymadığını düşündükleri nasları inkar ederler. 2-Dinler arası diyalog gerekliliğini savunanlar İslam dininin evrenselliği ve bütün insanlara gönderildiği ve önceki şeraitleri nesh ettiği esasını görmezden gelmektedirler. Bu çerçevede müslümanların bir halife sinin ve özgün bir yönetim şekillerinin olması tezi yerine demokrasinin bir yönetim biçimi olarak İslam inancına uygun olduğunun söylenmesini buna bağlı olarak ta halifelik diye bir kurumun esasen olmadığını savunmuşlardır.
Tecdid fikri sünnetten alınmışken kuranın naslarıyla uyumsuz sünnet olmaz anlayışı , usulu fıkıhçılar tarafından kabul edilegelen bir olgu iken , kuranın içeriginden çağa uyduramadıkları ahkama kuranın tarihselligi olan ayetleri başlığını atarak çözüm bulanlar da gözlemlenmektedir
Dini delillerin dikkate alınma sıralamasını da değiştirdikleri gibi dini delillerin kendilerini de yeniden belirlemektedirler. 5-Dini kültür de bilinmesi gerekenlerin bilinmemesinin etkisi , yetersiz ilmi alt yapı. İlmi ehliyeti olmayan gayretli dava adamlarının bu işe soyunduklarında karşılaştıkları yaşayan kültürün bazı öğelerini engel görüp onları inkar ederek sorunları aşabilecekleri kanaatine varmaları. 6-Oryantalistleri cevaplama gayretine düşenlerin bir şekilde onların etkileri altında kalarak bazı dini rivayet ya da kuralları kabullenemez hale gelen psikolojilerinin etkisi 7-Çagdaş hayat kültürünün etkisi altında kalarak islamın çağımıza hitap ettiğini ispatlama gayreti 8-Zamanımızın meşhur akademisyenlerinin ehli sünnetin tavrına aykırı görüşler beyan etmelerinin sebepleri . Ülkemizde devlet memurularına kanununa tabidirler. Ve bu konuda görüş belirtmekten özellikle uzak dururlar. Görüş belirtmekten çekinmeyenler ise devletin genel anlayışına sorun teşkil etmeyecek bir dini duyarsızlık ya da ehli sünnet normlarında asla olmayan bir kendilerine özgü anlayışla meseleye baktıklarından kanuni açıdan sorun teşkil etmeyeceğine emin oldukları bir anlayışları da olduğundan , dini ve sünni değerlere uyup uymadıkalarını da murakabe edecek Allahtan başka kimse olmadığından gönüllerine göre konuşurlar. Akademisyenlerin bugüne kadar islama ve İslam dininin asıllarına yaşayan insanlığa İslam davetinin ulaştırılmasına katkıdan çok İslami degerler hakkında İslam müntesiplerinin arasında oluşturdukları tereddütler ve kafa karışıklıkları daha ön planda olmuştur. Akademisyenlerin eskilerin eserlerini okuyup onların vardıkları doğrulardan farklı doğrulara varmaları , üzerinde itinayla durulması gereken bir durumdur. Aynı kaynak eserlerden ve aynı metodolojiyle (iddia doğruysa tabii) nasıl yanlışlar doğru , doğrular yanlış çıkacak derece de selef alimleriyle farklı neticeler çıkarılabildiği gerçekten ibretlik konulardır. 9-Dinin ve değerlerinin bilimle çağdaşlıkla çelişmediği tezinin isbatlanması gayretiyle yapılan inkarlar Demokrasinin islamla çelişmeyeceğini islamın ruhunda demokrasi olduğunu kadınların İslam toplumunda ön planda olmamasını çağdaş bulmayıp buna sebep olan anlayışa delil olan ayet ve hadisleri bazen garip yorumlarla bazen demokratik tefsirlerle yorumlayarak çağdaş hale getirirler . ibrahimi dinlerin mensuplarıyla bir araya gelip zulme ve evrensel emperyalizme karşı yek vucut olmaya çalışırlar . Ama evrensel emperyalizmin kendisinin babasıyla oturup konuştuklarını ve onların islamın törpülemek için yıllarca savaştıkları, Allah katında tek din islamdır ayetini ve peygamberimizin tek ve son peygamber olduğu ilahi emir ve mesajına ihanet ederek ancak kendilerini onlara gülünç duruma düşürdüklerini akıl etmezler .
Dini delillerin dikkate alınma sıralamasını da değiştirdikleri gibi dini delillerin kendilerini de yeniden belirliyorlar. 10 -Mezheplerin birleştirilmesi suretiyle İslam birliğini savunanların oluşturdukları ayrışma noktalarındaki meselelere flu yaklaşımlar ve ayrışma konularının önemsizleştirilmesi tavrı. mezheplerin birleştirilmesi ve bu suretle İslam vahdetinin saglanması fikrini savunan benimseyenler Kureyşilik şartının geçersiz olduğunu isabat etme gayretlerinde önemli roller almaktadırlar. Şiiligin sünnilikle birleştirilmesi fikri ve uygulama da alınan sonuçlar ortadadır. |
مقالات حول مضمون هذه المقالة | |||||
|